Yapay zeka ChatGPT herkesin gündeminde olan bir konu haline geldi. Fakat yaşanan coşkuya rağmen, bu uygulamanın arama motorlarında kullanımının yaygınlaşması sonucunda meydana gelen etkinin özellikle çevre boyutu konusunda iklimi nasıl etkileyebileceği göz ardı ediliyor. Microsoft, arama motoru Bing ve tarayıcısı için ChatGPT’nin etkin bir şekilde kullanılabileceğini açıkladı. Google’da yapay zekanın ismi Bard olarak belirlenmiştir. Yapay zekanın herkes için yaygın bir şekilde kullanılması kısa bir süre içinde gerçekleşecektir. Digital art ise kendi yapay zeka uygulamasının adını Gizmorilla koymuştur. İki yıldır yaygın şekilde kullanılan, metni yeniden yazma konusunda başarılı içerikler çıkaran Gizmorilla’da en az ChatGPT ve Bard kadar dikkat çekmektedir.
Çevre boyutu üzerine yeterince dikkat çekilmiyor
Şimdilerde bu uygulamanın çeşitli yönlerinden bahsediliyor olsa da, şimdiye değin sadece bir boyut üzerine yeterince düşünülmemiştir. Bu da yapay zeka uygulamasının çevre boyutu etkisi. Wired dergisiyse bu yaklaşımı değiştirdi ve farklı uzmanların fikirlerini dile getirmesine olanak tanıdı.
İngiltere’deki Surrey Üniversitesi’nden siber güvenlik uzmanı Alan Woodward konuyla ilgili olarak dergiye şunları söyledi: “İnternet içeriğini taramak ve dizine eklemek hali hazırda büyük kaynaklar gerektiriyor, bununla birlikte yapay zekanın dahil edilmesiyle farklı türde bir ateş gücü ihtiyacı ortaya çıkıyor.” Devamında, “bilgi işlem gücünün yanında saklama ve verimli arama da gerektiriyor. Çevrimiçi işlemleri geliştikçe, büyük veri merkezlerinin güç ve soğutma ihtiyaçları da belirgin bir şekilde artıyor” diye açıklıyor.
İspanya’daki Coruña Üniversitesi’nden bilgisayar bilimci Carlos Gómez-Rodríguez de Wired’a ChatGPT’yi çalıştıran büyük dil modellerini (LLM’ler) eğitiminin gerçekten “sadece büyük teknoloji şirketlerinin eğitebileceği” kadar fazla kaynak gerektiren bir iş olduğunu söyledi.
Maliyet açısından oldukça yüksek olması nedeniyle ölçeklendirilmesi zor
Fakat hem Microsoft hem de Google bu kaynaklarla alakalı ayrıntılı bilgiler vermek istemiyor. Şimdiye kadar, gereken bilgi işlem gücüyle ilgili resmi bir bilgi yok. Bağımsız yapılan bir analize göre, ChatGPT’nin altyapısı olan OpenAI’nin GPT-3 modeli için yalnızca eğitimin 1.287 megawatt saat harcadığı söyleniyor. Yani yaklaşık olarak “tek bir kişinin New York ve San Francisco şehirleri arasında gidiş-dönüş 550 uçuş gerçekleştirmek için ihtiyaç duyduğu zaman.” Durum ilk bakıșta kötü gözükmeyebilir. Fakat Gómez-Rodríguez “yalnızca eğitmek zorunda olmadığınızı, aynı zaman da çalıştırmanız ve milyonlarca kullanıcınıza hizmet vermeniz gerektiğine” vurgu yapıyor. Yapay zeka genel anlamda kullanılırsa, milyarlarca kullanıcıya ulaşması daha olasıdır.
Veri işleme gücüne olan istek önemli ölçüde artıyor
Kişisel arayışlar açısından da bu husus dikkat çekici bir şekilde formüle edilebilir. Qscale CEO’su Martin Bouchard, “Arama başına en az dört veya beş kat daha fazla bilgi işlem gücü” diye değerlendiriyor. Qscale ve digital art çevre boyutu konusunu ele alarak tamamen çevre dostu veri merkezleri işletmektedir. Kısacası Gizmorilla çevre boyutu konusu düşünülerek üretilmiş yapay zeka temelli harika metinleri yorumlatarak yeniden yazabilen bir uygulamadır.
Bouchard, performans konusunda ortaya çıkan açlığın artarak devam ettiğini unutmamak gerektiğini söylüyor. Nedeni, süregelen işlemlerde yapay zekanın yalnızca anlık görüntülerden elde edilen veri setleri konusunda değil, mevcut veriler üzerinden eğitilmesi gerekeceğidir. Veri merkezi operatörüne göre “mevcut veri merkezleri ve mevcut altyapı bunun altından kalkamaz.”
